Sosyal Medyada Dezenformasyonla Mücadele Raporu (Bilgi Aktarımı ve Öne

Avukat Alp Öztekin

SOSYAL MEDYADA DEZENFORMASYONLA MÜCADELE RAPORU (Bilgi Aktarımı ve Öneriler)

(Av. Alp Öztekin, Ankara, Ağustos 2021)

 

A) Dezenformasyon-Sosyal Medya İlişkisi ve Post Truth Dönemi

İnternet hayatımıza güçlü biçimde tesir etmeden evvel kısıtlı imkanlar dolayısıyla bilgiye ulaşmak güçtü. İnternet çağında ise doğru bilgiye ulaşmanın güç hale geldiği pekala dile getirilebilir. Zira eğer gerekçeleri belirli, bilimsel nitelikteki literatürden, doğruluğu teyit edilmiş bilgilerden yararlanılmıyorsa, internet ortamında yapılan bir araştırmanın kişiyi doğru bilgiye götürebilme ihtimali pek de güçlü değildir. Çünkü internet ortamındaki bilgilerin oluşumu için çoğunlukla hiçbir doğruluk araştırması yapılmamakta, teyide muhtaç bilgiler her isteyen kişi tarafından küresel boyutta paylaşılabilmektedir.[1]

Sosyal medya platformlarının gelişimiyle internet medyası, toplumun tüm kesimlerine hızla ulaşabilen ve toplumun tüm kesimlerinin de bu alanda gayriresmi medya mensubu olabildiği bir alan haline gelmiştir. Sosyal medyada yer alan doğruyu yansıtmayan bilgiler; kasıtlı olarak yapılan yalan haberler ya da kasıtlı olarak verilen yanlış bilgiler(dezenformasyon-manipülasyon) olabileceği gibi yanıltma kastı olmaksızın da bu ortamlarda gerçeğe tamamen aykırı bilgiler küresel olarak paylaşılabilir. Vurgulamak gerekir ki Türkiye’de  neredeyse her iki haberden birinin dezenformasyon/manipülasyon/misenformasyon içerdiği ve ülkemizin dünyada en fazla yalan habere maruz kalan ülke olduğu belirtilmektedir.[2]

Tüm bu teyide muhtaç bilgiler arasında kalan sosyal medya kullanıcıları da doğru olup olmadığını derinlemesine araştırmadan, bu bilgiler arasından kendilerine uygun olanları doğru kabul ederek, zihinlerinde adeta sanal bir gerçeklik oluşturabilmektedirler. Sübjektif hisler sonucu benimsenen bu sanal gerçek algısı, nesnel gerçekliğin önüne geçebildiği için de yaşadığımız bu dönem için ‘’gerçek-sonrası(post-truth)‘’ kavramı dile getirilmektedir.[3]

-Yanlış/Yanıltıcı Bilginin Doğurabileceği Tehlikeler

Evvela gerçekte hiç meydana gelmemiş olaylar üzerinden tarihi ve gündemi öğrenen bir toplumun bilinç seviyesi tamamen çarpık bir gerçeklik ekseninde oluşacağı gibi toplumların manipüle edilmiş bilgi ortamları üzerinden belirli eksenlere yönlendirilmesi ve nihayetinde fabrikasyon toplum yapılarının oluşması riski mevcuttur. Özellikle gerek bot hesaplar gerekse belirli bir etkileşim içinde hareket eden gerçek hesaplar üzerinden sosyal medyada her gün belirli doğrultuda binlerce içerik paylaşılarak ve/veya etkileşimli internet haber ortamlarında daima benzer haberler yapılarak, toplumun farklı bilgilere erişmesi de önlenebilir. Zira tıpkı televizyon yayınlarında olduğu gibi sosyal medyada da toplumun bilgiye erişim sağlayacağı pek çok içerik belirli egemen aktörlerin kontrolünde oluşturulmakta, sosyal medyanın doğuş amacı olan bireysel bilgi paylaşımları ise kimseye ulaşamadan kaybolup gidebilmektedir.

Yanlış/yanıltıcı bilgilerin toplumların ekseriyetine olan olumsuz etkileri haricinde özellikle internet/sosyal medya üzerinden bu bilgilerin hızla ülkesel ya da küresel biçimde yayılımı, gerek kamu düzenini yahut demokratik düzenin işleyişini bozacak eylemlere gerekse ekonomik dinamiklerin büyük çapta sarsılmasına sebep olabilir. Mikro düzeyde de bu tür yanlış bilgiler ve özellikle manipülatif karalama kampanyaları üzerinden gerçek ve/veya tüzel kişilere çok ciddi zararlar verilebilir.

Özellikle TCK ve SPK’daki mal/hisse fiyatlarını etkileme(manipülasyon) suçlarının sosyal medya üzerinden işlenebildiği ve fiyatların manipüle edilmeye çalışıldığı yönünde iddialar gündeme gelmektedir. Bu iddialara göre özel forumlar, Telegram ve sair kapalı ortamlarda fiyatları etkilemeye yönelik kurgular oluşturulmakta ve bu platformlar üzerinden organize olunabilmektedir. (Gerçekten de teknoloji çağında piyasanın herhangi bir alanındaki tekil şahısların dahi kenetlenerek tröstler oluşturması mümkün hale gelmiştir. Bu durum serbest piyasanın işleyişini etkileyebilen önemli bir faktördür. Ancak bundan daha da önemlisi piyasada alınıp satılan herhangi bir değerin gelecekteki fiyatına dair manipülatif bilgi yaymak da sosyal medya sayesinde son derece kolaylaşmıştır. Bu manipülatif faaliyetler emtia, para birimleri ya da hisse senetleri haricindeki değerlere yönelik de yapılabilir. Örneğin talep enflasyonu yaratarak fiyatları artırmak için tüketicinin etkilenmesi amacıyla manipülasyon yapılabileceği gibi tam tersi talebin kesilmesi pahasına bir malın fiyatının artırılması için üretici/satıcı tarafın etkilenmesine yönelik manipülatif içerik üretimi de yapılabilir. Şüphesiz ki fiyatların düşmesine yönelik de manipülatif hareketlere girişilmesi mümkündür.)

İçeriği doğru olsun ya da olmasın, internet ve özellikle sosyal medya içeriklerinin unutulma hakkı özelinde değerlendirilmesi gereken bir ‘’unutulamama‘’ durumuna sebep olduğu da açıktır. Bu unutulamamaya sebep olan internet içeriklerinin yalan/yanlış bilgiler üzerinden meydana geldiği bir durumda ise kişilerin küresel olarak ‘’yanlış biçimde hatırlanması/unutulamaması‘’ şeklinde çok ciddi bir olumsuzluk gündeme gelebilir.

B) Yabancı Ülke Hukuklarında Dezenformasyon/Manipülasyon ile Mücadeleye Yönelik Düzenlemeler[4]

1) AB’den Örnekler

Alman internet hukukunda evvela TKG(Telekommunikationsgesetz), ülkemizdeki Elektronik Haberleşme Kanunu gibi erişim sağlayıcılar özelinde, sektörün genel işleyişini düzenlemektedir. Sosyal medyaya yönelik ise Ağ Yaptırım Kanunu(NetzDG) yürürlükte olup, bu kanun genel olarak sosyal medya ortamlarında uyar-kaldır başvurularının İSS’ler tarafından düzgün bir şekilde işletilmesini ele almaktadır. Açıkça belirtmek gerekir ki bu kanun ile 5651 s. Kanun’un sosyal medya platformlarına(sosyal ağ sağlayıcı) dair düzenlemeleri aşağı yukarı aynıdır. Yalnız 5651 s. Kanun md. 8’de belirli suç tipleri, 8/A’da kamu düzeni, milli güvenlik, toplumun ekserisine dair sağlık ve sair ciddi durumlar ve 9-9/A’da ise genel olarak kişilik hakları kanun kapsamına alınmışken, NetzDG’de ilgili kanunun uygulama alanı; Alman Ceza Kanunu’nun açıkça belirtilen belirli maddelerine indirgenmiş olup, (Anayasaya aykırı organizasyonlar tarafından propaganda yapılması-sembollerinin dağıtımı/kullanımı, devlet için tehlikeli olan ciddi bir şiddet eylemi hazırlığı/bu eylemi tanıtma-övme, devlet aleyhine sahtecilik, suç işlemeye alenen davet, suç işleme tehdidi ile kamu huzurunu bozma, suç örgütü kurma, kitleleri kışkırtma(kin ve düşmanlığa sevk etme), insanlık dışı şiddeti övme,  suçun ve suçlunun övülmesi, dini değerlerin alenen aşağılanması  gibi kamu düzenini bozucu fiiller, çocuk pornografisi, hakaret, haberleşmenin gizliliğini ihlal/ifşa, tehdit, veri sahteciliği)-(Madde 86, 86a, 89a, 91, 100a, 111, 126, 129 ila 129b, 130, 131, 140, 166, 184b, 185 ila 187, 201, 241, 269) kanun bu suçlara dair içeriklere uygulanmaktadır.

Fransa’da ise internet ve sosyal medya özelinde yapılan yalan/manipülatif bilgiler ile haberlerin toplumsal düzeni ve demokrasi ortamını bozmamasına yönelik özellikle seçim dönemlerini esas alan, Bilginin Manipüle Edilmesiyle Mücadele Hakkında Kanun hükümleri yürürlüktedir.[5]

AB Konseyi’nin Yapay Zekaya İlişkin Uyumlaştırılmış (teklif)Kurallar Tüzüğü’nde yapay zeka yazılımların dezenformasyon/manipülasyona sebep olabilecek içerik üretiminde kullanımına dair detaylı düzenlemeler yer almaktadır. Örneğin 52. maddede bireylerin yapay zeka yazılımlar ile etkileşime geçtiğinde bu durumun açıkça anlaşılması veya bu yönde bilgilendirilmesi(ör: chatbot ile yazıştığında) gerektiği belirtilmiştir. Madde içeriğinde deepfake içeriklerin bu niteliğinin açıkça belirtilmesi gerektiği de düzenlenmektedir. Yine tüzükte deepfake içerik üretiminde kişisel verileri kullanılan kişinin bilgilendirilmesi gerektiği de belirtilmiştir. Ancak bu durumların ifade hürriyeti gibi meşru amaçlar için mümkün olması gerektiği, tüzüğün dördüncü kısmında ayrıca zikredilmektedir.[6] Yine tüzükte gelecekte kolluk tarafından deepfake niteliğindeki manipülatif içeriklerin tespitinde yapay zeka yazılıma başvurulması durumunda bunlara dair risk ve kuralların ne şekilde olması gerektiği de dile getirilmiştir.[7]

2) Güney/Güneydoğu Asya Ülkelerinden Örnekler[8]

a) Bangladeş

Bangladeş’te siber güvenlik, adli bilişim çalışmaları ve bir kısım bilişim suçlarına yönelik 46 s. Dijital Güvenlik Kanunu yürürlüktedir. Bu kanun siber güvenlik-adli bilişim teşkilatlanması ile işleyişini ve bilişim suçlarını düzenlerken, 39 s. Bilişim Teknolojileri Kanunu ise bir kısım bilişim suçları ve elektronik haberleşme sektörüne dair bir kısım düzenlemeleri içermekte ve bu iki kanun entegre biçimde siber uzayın ve internet ortamının güvenli şekilde işleyişini amaçlamaktadır. 
Ülkede bu kanunlara dair uygulamaları tatbik için Ulusal Dijital Güvenlik Konseyi ve Dijital Güvenlik Ajansı bulunmaktadır ve 46 s. Kanun’da Ajans’a erişimi engelleme/içeriği kaldırma yönünde kararlar alarak bunu telekomünikasyon ile ilgili kuruluşların birliğine iletme görevi verilmiştir. 46 s. Kanun’un evvela 8. maddesinde Dijital Güvenlik Ajansı’na kamu düzenini ya da milli güvenliği tehdit eden, dini değerlere karşı ya da ırksal düşmanlığa dayalı nefret ve kışkırtma söylemlerine dair erişimi engelleme/içeriği kaldırma kararı verme görevi yüklenmiştir. Yine kanunda; internet ortamında kurtuluş mücadelesi, bayrak, kurtuluş mücadelesi ruhu, istiklal marşı ve ulusun önderi aleyhinde kara propaganda yapmak ya da bu yönde insanları kışkırtmak suç olarak düzenlenmiştir.(md. 21) Kanunun 24. maddesinde zarar/menfaat kastına bağlı olarak dijital ortamda kimlik hırsızlığı/başkasının kimliğine bürünme fiilleri suç olarak düzenlenmiştir. Kanunun 25. maddesinde ise internet ortamında kara propaganda, tehdit ya da aşağılama veya kamu düzenini bozma amacıyla yanlış/sahte/yanıltıcı içerik paylaşımı suç olarak düzenlenmiştir. 28. Maddede ise halkı dini duygular üzerinden kışkırtmak veya dini değerleri aşağılamak faaliyetleri ayrıca suç olarak düzenlenmiştir. Yine Bangladeş Ceza Kanunu’nda bir kimsenin haysiyet ve şerefine zarar veren kara çalma/iftira fiilleri de suç olarak düzenlenmiştir. Hatta ilgili 499. maddede ölülere karşı yapılan bu tür iftiralar da cezaya bağlanmıştır. 46 s. Kanun md. 29’da da bu fiillerin(md. 499) internet ortamında gerçekleştirilmesi hali suç olarak düzenlenmiştir.[9] 

b) Singapur

Singapur’da 18 s. Çevrimiçi Sahte Bilgi ve Manipülasyondan Korunma Kanunu yürürlüktedir. Kanunun beşinci maddesinde kanunun amacının ‘’Singapur'da gerçeklere ilişkin yanlış beyanların iletilmesini önlemek ve bu tür iletişimin etkilerine karşı önlem alınmasını sağlamak                                      -Singapur'da sürekli olarak yanlış gerçekleri bildiren çevrimiçi konumların finansmanını, tanıtımını ve diğer desteklerini bastırmak -eşgüdümlü asılsız davranışları[10] ve çevrimiçi hesapların ve botların diğer suistimallerini tespit etmek, kontrol etmek ve bunlara karşı korunmak için önlemlerin alınmasını sağlamak - siyasi bir amaca yönelik ücretli içerikle ilgili bilgilerin ifşasına yönelik önlemlerin alınmasını sağlamak.‘’ olduğu belirtilmektedir.

Singapur’un 22 s. Bilişim Medya Geliştirme Kurumu Kanunu[11] ile Bilişim Medya Geliştirme Kurumu kurulmuş ve kanunun 5. maddesinde kuruma ‘’medya hizmetlerinin içeriğinin kamu yararına, kamu düzenine veya ulusal uyuma aykırı olmamasını ve zevk ve ahlaka aykırı olmamasını sağlamak‘’ görevi verilmiştir. 18 s. Kanun’da kamu yararına yönelik; ‘’Singapur'un veya Singapur'un herhangi bir bölümünün güvenliği için -kamu sağlığını veya kamu maliyesini korumak veya kamu güvenliğini veya kamu huzurunu sağlamak -Singapur'un diğer ülkelerle dostane ilişkileri yararına -Cumhurbaşkanlığı seçimi, Parlamento üyelerinin genel seçimi, bir Parlamento Üyesi için ara seçim veya referandumun sonucunun herhangi bir şekilde etkilenmesini önlemek -farklı insan grupları arasında düşmanlık, nefret veya kötü niyet duygularının kışkırtılmasını önlemek -Hükümet, bir Devlet Organı, bir kanuni kurul veya Hükümetin bir kısmına, bir Devlet Organı veya kanuni bir kurul tarafından herhangi bir görev veya işlevin yerine getirilmesine veya herhangi bir yetkinin kullanılmasına ilişkin kamusal güven tesisi‘’ şeklinde bilgi verilmektedir.

 

 

 

18 s. Kanun’da evvela yedinci maddede kamu yararına aykırılık oluşturabilecek yanlış/yanıltıcı bilginin internet site ve uygulamaları üzerinden bu amaçla paylaşımı suç olarak düzenlenmiştir. Sekizinci maddede ise kamu yararına aykırılık oluşturabilecek içerikleri bu amaçla üretmek için bot hesapların üretim ve kullanımı ayrı bir suç olarak düzenlenmiştir. Dokuzuncu maddede ise bu tür içeriklerin paylaşılması için elektronik hizmet yapan ya da yaptıran kişilere dair bir suç normu oluşturulmuştur. Sosyal medya ve sair platformları işleten İSS’ler ise bunlara kasıtlı olarak ortak olmadıkları zaman sorumsuz tutulmuştur.  

Kamu yararına aykırı olduğu düşünülen içerikler için ayrıca idari bir karar şeklinde; -bilginin yanlış olduğuna dair düzeltme yapılması -içeriğin yayınının durdurulması emri verilmekte, bu emrin yerine getirilmemesi ise ayrıca suç teşkil etmektedir. Yine sosyal medya ve sair platformları işleten İSS’lere de içeriğin yanlış bilgi içerdiğini ve/veya içeriğe dair doğru bilgiye nasıl erişilebileceğine dair bilgi notu oluşturulması ya da içeriği Singapur’dan gelen internet trafiğine karşı filtrelemesi emredilmektedir. Bu emrin gereğini yerine getirmemek de yaptırıma bağlanmıştır. Her bir emrin gereği yapılmadığında ise yine idari bir karar olarak Bilişim Medya Geliştirme Kurumu aracılığıyla, erişim sağlayıcılara ilgili içeriğe erişimi engelleme emri verilmektedir. Bu kararın gereğini yerine getirmeyen erişim sağlayıcılara ise yaptırım uygulanmaktadır. Ayrıca ilgili kanuna göre bot hesaplar veya yalan/yanlış içerik üretiminde kullanılan birden fazla gerçek hesaplar yönünden ‘’hesabı kısıtlamaya‘’ yönelik yaptırımlar da mevcuttur

 

3) ABD

Evvela belirtmek gerekir ki 2018’de Kaliforniya Eğitim Kanunu’na ‘’medya okur-yazarlığı dersi‘’ ile ilgili bir bölüm eklenmiştir. Maddeye göre ‘’Medya okuryazarlığı; medyaya erişme, bunları analiz etme, değerlendirme ve kullanma yeteneği anlamına gelir ve dijital vatandaşlığa yol açan temel becerileri kapsar.‘’[12] Eğitim Kanunu’nda değişiklik getiren Senato Tasarısı’nın gerekçe niyetine olan birinci maddesi ise aynen şöyledir: ‘’(a) Yasama Meclisi aşağıdakilerin tümünü beyan eder: (1) Teknolojik gelişimin sosyal etkileri yaygındır ve dijital medya platformlarının erişimi ve etkisi genişlemeye devam edecektir. (2) Amerikalı yetişkinlerin yaklaşık üçte ikisi sosyal medya platformlarını kullanıyor ve sosyal medya kullanımı en çok genç yetişkinler arasında yaygın ve genç yetişkinlerin yüzde 90'ından fazlası sosyal medya kullanıyor. (3) Her üç yetişkinden ikisi, uydurma haberlerin güncel meseleler ve olaylarla ilgili temel gerçekler hakkında büyük bir kafa karışıklığına neden olduğunu söylüyor. (4) Yakın tarihli bir Stanford Üniversitesi araştırması, ortaokul öğrencilerinin yüzde 82'sinin reklamları haberlerden ayırt etmekte zorlandığını gösterdi. (5) 2016 başkanlık kampanyasının son, kritik aylarında, sahteci internet siteleri ve aşırı partizan bloglardan yayılan en güçlü 20 yanlış seçim haberi, sosyal medyada 8.711.000 paylaşım tepki ve yorum üretti; aynı zaman diliminde, 19 büyük internet haber sitesinden yayılan en güçlü 20 seçim haberi ise Facebook'ta toplam 7.367.000 paylaşım tepki ve yorum üretti. (6) Sosyal medya ağlarında ve dijital platformlarda görünenlerle ilgili ahlaki yükümlülükler ve etik standartlar hakkında sorularla yüzleşmek gerekir. (7) Tüm öğrenciler için medya okuryazarlığı eğitimine erişim, özellikle yeterince temsil edilmeyen ve ekonomik olarak dezavantajlı topluluklar için bir zorluktur. (b) Bu nedenle, genç yetişkinlerin sosyal medyayı ve diğer medya biçimlerini güvenli, sorumlu ve eleştirel bir şekilde tüketmek ve kullanmak için gerekli medya okuryazarlığı becerilerine sahip olmalarını sağlamak Yasama Organının amacıdır.’’[13]

İnsanlara doğru ile yanlışı ayırt etme becerisini kazandırmaya yönelik düzenlemelerin yanında Kaliforniya’nın İş ve Meslekler Kanunu md. 17500’de kasten yanıltıcı reklam yapmak suç olarak düzenlenmiştir. Aynı kanunun 17941. maddesinde iş yaparken karşı tarafı aldatmak için bot hesapların kullanımı yasa dışı olarak düzenlenmiş ve diğer maddelerinde yaptırımlara bağlanmıştır.[14] ABD’de kişileri sosyal medya üzerinden ısrarla aşağılamak ya da haklarında kara çalarak yapmadıkları/olmadıkları şeylere dair bilgileri üretmek veya gerçekleşmiş cinayet ve sair acı olayların olmadığını iddia ederek dezenformasyon yoluyla acı vermek fiilleri de haksız fiil konusunda değerlendirilerek tazminata hükmedilmektedir.[15]

18 s. ABD Federal Ceza Kanunu(18. Başlık) madde 1038’de ise belirli katalog suçlara konu neticelerin gerçekleştiğine/gerçekleşeceğine yönelik kasten ‘’inandırıcı‘’ yalan/yanıltıcı bilgi yaymak suç olarak düzenlenmiş, yanlış bilgi sebebiyle meydana gelen ağır yaralanma ve ölüm hali ağırlaştırıcı sebep olarak öngörülmüştür. Bu katalog suçlar ceza kanununun havayolu taşımacılığı, biyolojik-kimyasal silahlar, patlayıcılar, silahlar, taşımacılık, terör, nükleer tesislerin sabotaja uğraması, atom enerjisine konu suç normları, altyapı ve enerji hatlarına dair suç normları ile cinayet, adam öldürmeye teşebbüs konusundadır. Yine silahlı kuvvetler mensuplarının ölüm, yaralanma, yakalanması ve sair konularda yanlış/yanıltıcı bilgi vermek suç sayılmıştır. Bu yönde örneğin insanlara Covid-19’u marketlerde yaymaları için para verdiğine dair iddialarını sosyal medyada yayan ve korku yaratan biri, bu iddiaları yanlış çıkınca md. 1038’den mahkum edilmiştir.[16]

 

 

 

C) Sosyal Medya Platformu İşletmecisi İSS’lerin Dezenformasyon/Manipülasyon ile Mücadeleye Yönelik Yöntemleri

1) Instagram

Instagram, platformdaki yanlış bilgilendirmenin yayılmaması için bir dizi önlem ve sonlandırma çalışmaları yürüttüğünü bildirmektedir. Instagram bilginin yanlışlığını tespit için uluslararası teyit sertifikalı üçüncü taraf teyitçiler ile ortak çalışmakta, kullanıcılarına da asılsız haberlere veya yalan/yanlış bilgi içeren içeriklere dair uyarılarda bulunmalarını telkin etmektedir.[17] Bu konuda özellikle Covid-19’a dair yanlış bilgilendirme yapılan içerikler ile yoğun biçimde mücadele edildiği belirtilmektedir.[18] Instagram ayrıca ‘’insanları yanlış yönlendiren, önemli ayrıntıları kasıtlı olarak dışarıda bırakan veya bilgileri abartan başlıklar’’ konusunda, bu içerikleri haber kaynağı sayfasında daha alt sıralarda göstermek için çabaladıklarını ve keşfet bölümünden filtrelediklerini[19] belirtmektedir.

Instagram’ın yanlış bilginin anlaşılabilmesine dair bir dizi önerisi ise şöyledir: ’Fotoğraflara dikkat edin. Yanlış bilgilerin bulunduğu gönderiler çoğu zaman üzerinde oynanmış görüntüler veya videolar içerir. Bazen fotoğraf gerçek olduğu halde bağlam dışında kullanılmış olabilir. Nereden geldiğini doğrulamak için fotoğrafı veya görüntüyü başka bir yerde aratabilirsiniz. Başlıklara şüpheyle yaklaşın. Yanlış bilgiler içeren gönderilerde çoğunlukla tamamı büyük harfle yazılmış ve ünlem işareti eklenmiş dikkat çekici yazılar vardır. Başlıktaki sarsıcı iddialar size inanılmaz geliyorsa muhtemelen öyledir. Kaynağı araştırın. Gönderinin güvendiğiniz bir kaynaktan geldiğine emin olun. Gönderi, tanımadığınız bir hesap tarafından paylaşıldıysa daha fazla bilgi aldığınızdan emin olun. Yazı biçiminin olağandışı olup olmadığına dikkat edin. Yanlış bilgiler içeren pek çok sitede yazım hataları veya tuhaf sayfa yerleşimleri olur. Bunları görürseniz habere dikkat edin. Tarihleri inceleyin. Yanlış bilgiler içeren gönderilerdeki tarih ve saat çizgisi mantıksız olabilir veya olayların tarihleri değiştirilmiş olabilir. Kanıtları kontrol edin. Paylaşan kişinin kaynaklarını kontrol ederek doğru olduklarından emin olun. Kanıt olmaması veya adı belirtilmeyen uzmanlara güvenilmesi bilgilerin yanlış olduğunu işaret edebilir. Gönderi bir şaka mı? Bazen yanlış bilgiler ile mizahı veya hicvi ayırt etmek zor olabilir. Hesabın parodi konusunda tanınmış olup olmadığını kontrol edin ve gönderinin detaylarından ve tonundan sadece eğlence amaçlı olup olmadığını anlamaya çalışın. Bazı gönderiler kasten yanlış bilgi içerir. Gördüğünüz gönderiler hakkında eleştirel bir yaklaşımla düşünün ve sadece güvenilir olduğunu bildiğiniz gönderileri paylaşın.‘’[20]

2) Facebook

Facebook da misenformasyon/dezenformasyon/manipülasyon içeren içerikler ile ciddi bir mücadele içerisinde olduğunu belirtmektedir. Bu yönde en başta yanlış bilginin yayılmasında kullanıldığı için sahte hesapları yapay zeka yazılımlar yoluyla tespit ederek engellediklerini dile getirmektedir. Aynı şekilde yapay zeka yazılımların tespitleri, platform içinden gelen uyarılar ve (Uluslararası Doğrulama Ağı (IFCN) aracılığıyla sertifikalandırılmış bağımsız üçüncü taraf teyitçilerin/denetçilerin çalışmalarıyla[21] asılsız bilgi içeren Facebook yayınları da haber kaynağı sayfasında alt sıralarda gösterilmekte ve etiketlenmektedir. Devamlı olarak asılsız haber/bilgi paylaşan sayfa ve hesaplar ise kapatılmakta yahut reklam gelirleri kesilmektedir.[22] Facebook’taki önemsiz veya küçük yanlışlıklar içeren içerikler, ifade hürriyeti çerçevesinde kalan tartışma ve sair beyanlar, açıkça hicivli veya mizahi olduğu belirli içerikler veya ticari anlaşmazlıklara ise müdahale edilmemektedir.

Facebook’un yanlış bilginin anlaşılabilmesine dair bir dizi önerisi ise şöyledir: ’Başlıklara şüpheyle yaklaşın. Çoğu zaman asılsız haberlerin, tamamı büyük harflerle yazılmış ve ünlem işareti eklenmiş dikkat çekici başlıkları vardır. Başlıktaki sarsıcı iddialar size inanılmaz geliyorsa, muhtemelen inanmamanız gerekir. İnternet adresine (URL) yakından bakın., taklit veya benzer görünümlü bir internet adresi (URL), asılsız bir haberi işaret ediyor olabilir. Pek çok asılsız haber sitesi, internet adresinde (URL) küçük değişiklikler yaparak gerçek haber kaynaklarını taklit etmektedir. Siteye giderek internet adresini (URL) gerçek kaynaklarla karşılaştırabilirsiniz. Kaynağı araştırın. Haberin, doğruluk konusunda itibarlı, güvendiğiniz bir kaynak tarafından yazıldığından emin olun. Haber tanımadığınız bir kuruluştan geliyorsa, daha fazla bilgi almak için "Hakkında" kısmına bakın. Yazı biçiminin olağandışı olup olmadığına dikkat edin. Pek çok asılsız haber sitesinde yazım hataları veya tuhaf sayfa düzenleri olur. Bunları görürseniz habere dikkat edin. Fotoğraflara dikkat edin. Asılsız haberler çoğu zaman üzerinde oynanmış görüntüler veya videolar içerir. Bazen fotoğraf gerçek olduğu halde bağlam dışında kullanılmış olabilir. Nereden geldiğini doğrulamak için fotoğrafı veya görüntüyü internette aratabilirsiniz. Tarihleri inceleyin. Asılsız haberlerdeki tarih ve saat çizgisi mantıksız olabilir veya olayların tarihleri değiştirilmiş olabilir. Kanıtları kontrol edin. Yazarın kaynaklarını kontrol ederek doğru olduklarından emin olun. Kanıt olmaması veya adı belirtilmeyen uzmanlara güvenilmesi haberin asılsız olduğunu işaret edebilir. Başka haber kaynaklarına bakın. Aynı haberi bildiren başka haber kaynağının olmaması, haberin asılsız olduğunu gösterebilir. Haber, güvendiğiniz birden fazla kaynak tarafından bildiriliyorsa, haberin doğru olma ihtimali daha yüksektir. Haber bir şaka mı? Bazen asılsız haberler ile mizahı veya hicvi ayırt etmek zor olabilir. Haber kaynağının parodi konusunda tanınmış olup olmadığını kontrol edin ve haberin detaylarından ve tonundan sadece eğlence amaçlı olup olmadığını anlamaya çalışın. Bazı haberler kasten yanlış bilgi içerir. Okuduğunuz haberler hakkında eleştirel bir yaklaşımla düşünün ve sadece güvenilir olduğunu bildiğiniz haberleri paylaşın.‘

Facebook dezenformasyon/manipülasyon noktasındaki değerlendirme seçeneklerini şu şekilde belirtmektedir: ‘’ A. ASILSIZ: Gerçeklere dayanmayan içerikler. Buna aşağıdakiler dahildir:      1) Sahte alıntılar

2) İmkansız veya gerçekten yaşanan ya da söylenen bir şeyin yorumu olarak değerlendirilemeyen iddialar (Ör. böyle bir olay gerçekleşmemişken, bir doğal afetin gerçekleştiğine ilişkin iddia / Ör. bir bireyin yapmadığı halde bir şeyi ürettiği veya patentini aldığına ilişkin iddia)

3)Olayları bireylerin veya grupların gizli çalışmaları olarak açıklayan, doğru veya doğrulanamayan bilgileri aktarabilen ancak mantıksız bir sonuç sunan komplo teorileri(Ör. yüksek fiyatlar alınması gibi alakasız bir soruna dayanarak bir şirketin gizlice uyuşturucu kaçakçılığı yaptığına ilişkin iddia / Ör. savaşa gitmek için bahane üretmek amacıyla hükümet içerisindeki kişilerin bir terör saldırısından doğrudan sorumlu olduğuna ilişkin kanıtsız iddia

4) Kendilerini gerçeğe uygun olmayan şekilde haber kuruluşu olarak tanıtan internet sitelerinden fabrikasyon şekilde üretilmiş içerikler

5) Ayrı bir olayın kanıtı olarak sunulan gerçek görsel, ses veya video içerikleri (ör. yanlış bağlam) (Ör. bir olay sonrasında şehirde hiçbir hasar gerçekleşmediğini gösterdiğini iddia eden ancak bu olaydan daha önce çekilmiş gerçek bir fotoğraf / Ör. bir kişinin bir suçu itiraf ettiğini gösterdiğini iddia eden ancak aslen başka bir kişiye ait olan gerçek bir video / Ör. yeni bir yönetmeliğin eskisiyle çeliştiği yönünde gerçek ancak eski bir hükümet yönetmeliğini güncel gibi sunmak

B. ÜZERİNDE OYNANMIŞ: Netlik veya kalite üzerinde yapılabilecek düzenlemelerin ötesinde, insanları yanlış yönlendirebilecek şekilde düzenlenen ya da sentezlenen görsel, ses veya video içerikleri. Bu tanım birleştirmeyi içerir ancak medya alıntılarını veya medyayı bağlam dışına çıkarmayı içermez. Topluluk Standartlarımız uyarınca, yapay zeka veya makine öğrenimi tarafından üretilen ve ortalama bir kişiyi videodaki öznenin gerçekte söylemediği sözleri söylediğine inandıracak şekilde yanıltabilecek üzerinde oynanmış belirli videoları da kaldırırız. Buna aşağıdakiler dahildir: 1) Sahte, üzerinde oynanmış veya dönüştürülmüş ses, video veya fotoğraflar (Ör. bir videonun hızını, konuşmacının konuşma niteliği üzerinde yanıltıcı şekilde oynama amacıyla değiştirmek /Ör. gerçekte yaşanmayan bir şeyin görüntüsünü sunmak için gerçek bir fotoğrafa görsel eklemek

2) Konuşmanın anlamını tersine çevirmek amacıyla kişinin söylediği sözcükleri çıkaracak veya yeniden sıralayacak şekilde düzenlenmiş medya (Ör. olumsuz konuşan birinin cümlesini olumluya çevirmek

C. KISMEN ASILSIZ: Gerçeklerle örtüşmeyen bilgiler içeren içerikler. Buna aşağıdakiler dahildir: 1)Sayı, tarih ve saatlerle ilgili, gerçekten yaşanan veya söylenen bir şeyin yorumu olarak değerlendirilebilecek yanlışlar veya yanlış hesaplamalar. (Ör. bir etkinliğe kaydolan veya katılan kişilerin sayısını yanlış belirtmek / Ör. bir devlet programının maliyetini yanlış hesaplamak

2) Asılsız iddiaların baskın olmadığı, doğru ve asılsız önemli iddiaların bir karması (Ör. bazıları doğru, bazıları yanlış olan çeşitli iddialardan oluşan bir liste / Ör. bazıları doğru, bazıları yanlış olan birçok önemli iddia içeren bir video

3) Fikir olarak sunulan ancak yanlış bilgilere dayanan içerikler (Ör. birinin asılsız olduğu kanıtlanabilen birçok önemli iddia ile desteklenen bir ilke değişikliğini savunmak)

D. BAĞLAM EKSİKLİĞİ: İlave bağlam olmadığında insanları yanıltabilecek içerikler. Buna aşağıdakiler dahildir: 1)Başka bir şekilde düzenlemeden veya üzerinde oynamadan, gerçek video veya seslerden klipler kesmek ya da gerçek fotoğrafları orijinal içeriğin tüm bağlamını içermeyecek şekilde kesmek. (Ör. birinin "Şunu yaparsa bu adayı desteklerim..." dediği bir videoyu, yalnızca "Bu adayı desteklerim" kısmını içerecek şekilde kırpmak)

2) Kişinin söylediği sözcükleri çıkaracak veya yeniden sıralayacak şekilde düzenlenen ancak konuşmanın anlamını tersine çevirmeyen medya. (Ör. bir kişinin "X'in bu afet sürecini doğru şekilde yönetememesi insanlarda kafa karışıklığına yol açtı ve bu da birçok kişiyi öldürdü" dediği bir ses klibini, "X, birçok kişiyi öldürdü" demiş gibi duyulacak şekilde düzenlemek)

3)Teknik olarak yanlış olan ancak gerçek bir olaya veya konuşmaya dayalı mübalağa ya da abartı.(Ör. bir devlet programının fonlanması yüksek ölçüde azaltılmış ancak sonlandırılmamışken, programın "sıfırlandığını" iddia etmek)

4)Gerçeklerle desteklenmeyen bir sonuç sunan içerikler (Ör. kanıtlar yerel bir politikanın şehirdeki evsizliği artıran çeşitli farklı faktörlerden biri olduğunu gösterirken, politikanın evsizlikte doğrudan bir artışa neden olduğunu iddia etmek)

5)Gerçek olarak sunulan, makul ancak kanıtlanmamış iddialar (Ör. bir tüketici ürününün ürün emniyeti testlerini tamamlamadan önce emniyetli olduğunu iddia etmek)

E. HİCİV: Özellikle siyaset, din veya sosyal meseleler bağlamında eleştiri veya farkındalık için ironi, abartı veya saçmalıkların kullanıldığı ancak mantıklı şekilde düşünen kullanıcının hiciv olduğunu hemen anlayamayacağı içerikler. Bunlar, hiciv olduğu açıkça etiketlenmeyen veya yeterince bilinmeyen sitelerden gelen veya açıkça etiketlenmeden sunulan içerikler olabilir. Hiciv olarak değerlendirilen içerikler daha fazla bağlam için teyitçi makalelerini içerir.

F. DOĞRU: Yanlış veya yanıltıcı bilgi içermeyen içerikler.‘’[23]

 

3) Twitter

Twitter Covid-19’a yönelik dezenformasyon/manipülasyon içeren bilgilerin platformda paylaşılamayacağını, bunların kaldırılacağını veya yanlış bilgi olarak etiketleneceğini belirtmektedir. Bu yönde hesaplar da askıya alınabilmektedir.(kesinlik bildiren ifadeler kullanarak bir iddiada bulunmak-yaygın olarak ulaşılabilir yetkili kaynaklara göre yanlış veya yanıltıcı olduğu kanıtlanabilir olmak-kamu güvenliğini etkileme veya ciddi zararlara yol açma ihtimaliolmak.)[24]
 

Twitter ayrıca seçimlerin ya da sair toplumsal süreçlerin manipüle edilmesi yahut etkilenmesi amacıyla Twitter’ın kullanılamayacağını ve bu yöndeki içerikleri etiketlediklerini, filtrelediklerini veya kaldırabileceklerini, hesapları ise kısmen veya tamamen askıya alabileceklerini belirtmektedir. Bu konuda da kullanıcı uyarıları ve bağımsız üçüncü taraf teyitçiler ile çalışılmaktadır.[25] Yine Twitter’da yanıltıcı bilgi içeren Tweet’lere dair Twitter kullanıcılarının bilgi notu yazmaları mümkündür. Lakin Birdwatch olarak adlandırılan bu uygulama ABD’de uygulanmakta olup Twitter üzerinden değil, Birdwatch sitesi üzerinden görüntülenebilmektedir.[26]

Twitter’ın dezenformasyon/manipülasyon ve spam politikasına dair bildirisi şudur: ‘’Eylül 2020, Twitter'ın hizmetlerini, bilgileri yapay olarak güçlendirecek veya örtbas edecek şekilde kullanamaz ya da Twitter'da kullanıcıların deneyimini manipüle eden veya aksatan davranışlarda bulunamazsınız.Twitter'ın insanların birbirleriyle bağlantı kurabildiği, güvenilir bilgiler bulabildiği ve kendilerini özgür ve güvenli bir şekilde ifade edebildiği bir yer olmasını istiyoruz. Bunu mümkün kılabilmek için spam veya diğer platform manipülasyon türlerine izin vermiyoruz. Twitter'ı, başkalarını yanlış yönlendiren ve/veya başkalarının deneyimini aksatan toplu, agresif veya aldatıcı etkinliklerde bulunmak üzere kullanmayı platform manipülasyonu olarak tanımlıyoruz.

Platform manipülasyonu çok farklı şekillerde olabilir ve kurallarımız aşağıdakiler dahil çeşitli yasaklanmış davranışları ele almak üzere belirlenmiştir: -genel anlamda, Twitter'daki bir sohbetten hesaplara, web sitelerine, ürünlere, hizmetlere veya girişimlere trafik veya ilgi yönlendirmeye çalışan ticari amaçlı spam -hesapları veya içerikleri olduklarından daha popüler veya etkin göstermeye çalışan sahte etkileşimler -birden fazla hesap, sahte hesaplar, otomasyon ve/veya komut dosyası oluşturma aracılığıyla sohbetleri yapay olarak etkilemeye çalışan koordine etkinlikler -Twitter Kuralları'nı ihlal eden davranışları teşvik eden veya destekleyen koordine zararlı etkinlikler.

Neler bu politikayı ihlal eder?

Bu politika kapsamında aşağıdaki alanlardaki çeşitli davranışları yasaklarız:

Twitter'da sahte hesaplar yöneterek başkalarını yanlış yönlendiremezsiniz. Spam göndermek, taciz içeren veya rahatsızlık verici davranışta bulunmak üzere yanıltıcı hesap bilgileri kullanmak buna dahildir. Dikkate aldığımız bazı faktörlere aşağıdakiler dahildir: -özellikle başka insanların yer aldığı hazır veya çalıntı profil fotoğraflarının kullanılması -çalıntı veya kopyalanmış kişisel bilgilerin kullanılması -profil konumu dahil olmak üzere, kasıtlı olarak yanlış yönlendirici profil bilgilerinin kullanılması.

Birden fazla hesap kullanmak yoluyla veya Twitter Kuralları'nı ihlal etmek için başkalarıyla koordinasyon sağlayarak sohbetlerin etkisini yapay olarak artıramaz veya aksatamazsınız. Buna aşağıdakiler dahildir: -örtüşen hesaplar – aynı veya benzer karakterler ya da önemli ölçüde benzer içerikler gibi örtüşen kullanım örnekleri içeren birden fazla hesap kullanmak -karşılıklı etkileşimde bulunan hesaplar – belli Tweetleri veya hesapları şişirmek veya belirginliğini manipüle etmek amacıyla birbiriyle etkileşimde bulunan birden fazla hesap yürütmek -koordinasyon – aşağıdakiler dahil olmak üzere yinelenen içerik yayınlamak veya sahte etkileşim oluşturmak amacıyla birden fazla hesap oluşturmak -yönettiğiniz birden fazla hesaptan tıpatıp aynı veya önemli ölçüde benzer Tweetler veya etiketler göndermek -yönettiğiniz birden fazla hesaptan aynı Tweet veya hesaplarla etkileşime girmek (Retweetler, Beğeniler, bahsedenler, Twitter Anket oyları) -etkileşimdeki kişiler yalnızca bir hesap kullanıyor olsa dahi, suni etkileşim veya yükseltme eylemine katılması için başkalarını koordine etmek ya da teşvik etmek -taciz içeren davranış politikamızın ihlali dahil olmak üzere Twitter Kuralları'nın ihlaline dahil olmak veya bu ihlalleri teşvik etmek için başkalarıyla koordinasyon sağlamak.

Kendinizin veya başkalarının takipçilerini veya etkileşimini yapay olarak şişiremezsiniz. Buna aşağıdakiler dahildir: -Tweet satma / satın alma veya hesap ölçümünü şişirme – takipçi veya etkileşim (Retweetler, Beğeniler, bahsedenler, Twitter Anket oyları) satma veya satın alma -uygulamalar – takipçi eklediğini veya Tweetlere etkileşim kattığını iddia eden üçüncü taraf hizmetlerini veya uygulamaları kullanmak veya tanıtmak -karşılıklı şişirme – karşılıklı olarak takip veya Tweet etkileşimi alışverişiyle ticaret yapmak veya koordine çalışmak ("takip trenleri", "deck'ler" ve "Retweet'e Retweet" davranışı) -hesap aktarımları veya satışları – Twitter hesaplarının, kullanıcı adlarının veya Twitter hesaplarına geçici erişimin satılması, satın alınması, ticaretinin yapılması veya satışının, satın alınmasının veya ticaretinin yapılmasının teklif edilmesi.

Twitter ürün özelliklerini başkalarının deneyimini aksatmak amacıyla kötü niyetle kullanamazsınız. Buna aşağıdakiler dahildir: (Tweetler ve Direkt Mesajlar) -toplu, agresif, yüksek hacimde istenmeyen yanıt, bahsetme veya Direkt Mesaj göndermek -aynı içeriği tekrar tekrar yayınlayıp silmek -tıpatıp aynı veya neredeyse aynı Tweetleri tekrar tekrar göndermek ya da tıpatıp aynı Direkt Mesajları tekrar tekrar göndermek -yorum olmaksızın paylaşılmış bağlantılardan oluşan Tweetleri veya Direkt Mesajları tekrar tekrar yayınlamak ya da göndermek ve Tweet/Direkt Mesaj etkinliğinin büyük çoğunluğunun bunlardan oluşması. / "takip dalgalanması" – kullanıcının kendi takipçi sayısını yükseltmek amacıyla çok sayıda hesabı takip etmesi ve sonra takibi bırakması -gelişigüzel takip – kısa bir zaman dilimi içinde, özellikle otomatik yöntemler kullanarak çok sayıda alakasız hesabı takip etmek ve/veya takibi bırakmak -özellikle otomasyon kullanarak başka bir hesabın takipçilerini kopyalamak. -hesap, web sitesi, ürün, hizmet ve girişimlere yönelik trafiği veya ilgiyi artırmak amacıyla agresif veya otomatik olarak Tweetlerle etkileşimde bulunmak. -Liste veya Anlara agresif bir şekilde kullanıcı eklemek. -bir sohbeti bozmak veya yönlendirmek ya da hesaplara, web sitelerine, ürünlere, hizmetlere veya girişimlere dikkat çekmek amacıyla gündemdeki ya da popüler bir etiketi kullanmak -tek bir Tweette ya da birden fazla Tweette aşırı sayıda ilgisiz etiket kullanarak Tweetlemek. -başka bir kullanıcının tarayıcısını veya bilgisayarını bozmaya ya da kişinin gizliliğini ihlal etmeye (kimlik hırsızlığı) yönelik kötü amaçlı içerikler (kötü amaçlı yazılım) yayınlamak veya bunların bağlantılarını vermek -yanlış yönlendirici veya aldatıcı bağlantılar yayınlamak, ör. ortaklık bağlantıları ve tıklamayla bilgi hırsızlığı yapılan bağlantılar.

Neler bu politikayı ihlal etmez?

Aşağıdaki durumlar bu politikayı ihlal etmez: -Twitter'ı takma adla veya parodi, yorum ya da hayran hesabı olarak kullanmak -zaman zaman yorum eklemeden bağlantı yayınlamak -Twitter Kuralları'nın ihlal edilmesine neden olmayacak şekilde bir amaca yönelik fikirleri, bakış açılarını, desteği veya muhalefeti ifade etmek için başkalarıyla koordinasyon sağlamak -kimliği, amacı veya kullanım şekilleri farklı olan birden fazla hesabı yönetmek. Bu hesaplar başka kuralları ihlal etmedikleri sürece birbirleriyle etkileşimde bulunabilir. Bazı örnekler şunlardır(birden fazla konuma sahip bir işletme gibi, alakalı ancak ayrı bölüm veya şubeleri olan kuruluşlar; takma ad kullanan hesaplara veya hobileriniz ya da girişimlerinizle ilişkili  hesaplara ek olarak kişisel bir hesabı yönetmek ve hobi / sanatsal botlar.)‘’[27]

4) Youtube

Youtube evvela bilinçli vatandaşlığı ve sağlıklı siyasi söylemleri destekleme sorumluluğu gereğince seçimler sırasında dezenformasyon/manipülasyon ile mücadele ettiğini beyan etmektedir.[28] Covid-19 hakkındaki dezenformasyon/manipülasyon içeren içeriklere, bireylere ciddi şekilde zarar verme riski bulunan deep fake içeriklere karşı da aynı politika yürütülmektedir.[29] Bu tür içerikler öne çıkartılmamakta, filtrelenmekte veya kaldırılmaktadır.

 

D) Türkiye’deki Mevcut Düzende Dezenformasyon/Manipülasyon ile Mücadele Yöntemleri

1) Teyit Platformları

İnternetteki dezenformasyon/manipülasyon içeren bilgilerle mücadeleye yönelik ilk mekanizma, teyit platformlarıdır. İnternette yer alan bir kısım bilginin doğruluğunu kontrol ederek bu konuda internet kullanıcılarını bilgilendirmeye çalışan bu platformlar kısmen faydalı olabilse de özünde bu teyit platformlarındaki bilgilerin de doğrululuğunu garanti eden resmi bir kaynak bulunmamaktadır. Ancak bu yönde son derece profesyonel ve sertifikaya dayalı görevlileri bünyesinde bulunduran organizasyonlar da mevcut olup, bunların paylaştığı bilgilerin de yüzde yüz doğru olacağına dair bir kaide bulunmasa da bu tür organizasyonların paylaştığı bilgiler, doğruluğu meçhul sosyal medya kaynaklarının pek çoğundan daha güvenilir olabilir.

2) Mevzuat Hükümleri

İnternet medyası dört ana koldan oluşmaktadır. Bunlar internet gazeteciliği, internet televizyonculuğu, internet radyoculuğu ve sosyal medyadır.[30] İnternet televizyonculuğu ve radyoculuğu yönünden RTÜK ve faaliyetlerine dair hususi hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu alanların her birine 5651 s. Kanun hükümleri uygulanır. Basın Kanunu ise internet içeriklerine uygulanamamaktadır.

a. Genel manada yalan, manipülatif, asılsız haber ve sair içeriklere karşı kişilik hakları nazarında hukukun genel hükümlerine dayanılarak(5651 s. Kanun/TMK/TTK/KVKK vd.) yargısal yollara başvurulabilmekte; sosyal medya yönünden erişim engelleri, içeriğin kaldırılması ile tazminat istemlerinde bulunulabilmektedir.

b. Mevzuatımızda ayrıca yalan ya da manipülasyon amacı güden bir kısım haberler cezai müeyyideye bağlanmıştır. Bunlara örnek olarak TCK md. 323(savaşta yalan haber yayma), md. 237(fiyatları etkileme) ve md. 288(adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs), SPK md. 107/2 normları verilebilir. Bankacılık Kanunu md. 74 gibi bazı hükümlerde bu tür haberler, münhasıran bazı alanlar bakımından yasaklanmıştır.

Bunlar haricinde hukukumuzda gerek basına gerekse basın faaliyeti yürütmeyen kişilere dair; alenen eksik/yanlış/yalan/yanıltıcı bilgilendirme yapılmasına yönelik herhangi bir spesifik düzenleme bulunmamaktadır.

c. Ancak yukarıda zikredildiği üzere bu tür faaliyetlerin özel hukuk alanında kişilik hakkı ihlaline sebep olması mümkün olduğu gibi idare hukuku yönünden disiplin cezalarının gündeme gelmesi de mümkündür. En önemlisi ise bu yöndeki faaliyetlerin TCK’nın ‘’Kamu Barışına Karşı Suçlar‘’ bölümünde düzenlenmiş suç tiplerini doğurması mümkündür. Yine kişiye özel yalan/yanıltıcı haber-bilgi verilmesi durumunda TCK md. 123’te düzenlenen ‘’kişilerin huzur ve sükununu bozma‘’ suçunun, TCK md. 125’te düzenlenen ‘’hakaret‘’ suçunun, TCK md. 136’da düzenlenen ‘’kişisel verileri yayma‘’ suçunun ya da 267. maddede düzenlenen ‘’iftira’’ suçunun yahut 271. maddede yer alan ‘’suç uydurma‘’ suçunun gündeme gelmesi de mümkündür.

E) Ülkemiz Açısından Kanun Değişikliği Gerekli Mi?

1) Gereklilik Değerlendirmesi

Yukarıda detaylı olarak açıklandığı üzere gerek ülkemizdeki mevcut düzende gerek yabancı ülkelerde ve gerekse sosyal medya platformlarını işleten şirketler özelinde, dezenformasyon/manipülasyon ve hatta kasıtsız yanlış bilgi yayımı(misenformasyon) ile ciddi biçimde mücadele edildiği açıktır.

Alman hukukunun konuya dair yaklaşımı ile 5651 s. Kanun ve TCK hükümleri çoğu açıdan benzerdir. Yine sair bir kısım ülkelerde spesifik olarak internet ortamında dezenformasyon ve manipülasyona dair suç normları mevcut olmakla birlikte, bu fiillerin hukukumuzda da TCK ve sair kanunlardaki suç tiplerine konu edilebilmesinin mümkün olduğu değerlendirilmektedir.

Sosyal medyadaki dezenformasyon/manipülasyona yönelik içeriklerin hangi suç tiplerine konu edilebileceği veya bunların kişilik hakkı ihlali teşkil edebileceği ya da sair özel kanuni düzenlemelerin alanına girebileceği bilgisi yukarıda detaylı olarak zikredilmiştir. Burada ayrıca değinmek gerekir ki 5651 s. Kanun md. 8’de bir kısım katalog suçlar verilmiş, 8/A’da ise dezenformasyon/manipülasyona yönelik içeriklerin sebep olabileceği riskleri (Yaşam hakkı ile kişilerin can ve mal güvenliğinin korunması, milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi veya genel sağlığın korunması sebeplerinden bir veya bir kaçına bağlı olarak hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan haller) kapsayan durumlarda erişim engeli/içeriğin kaldırılması uygulamaları düzenlenmiş ve md. 9-9/A’da kişilik haklarına dair erişim engeli/içeriğin kaldırılması uygulamaları düzenlenmiştir. 

Tüm bu gerekçeler sebebiyle, 5651 s. Kanun’un mevcut yapısının sosyal medyadaki dezenformasyon/manipülasyona yönelik içeriklerle mücadelede genel manada yeterli olduğu söylenebilir. Öyleyse yabancı hukuk düzenlerindeki bir kısım spesifik hükümlerin kanun değişikliği yoluyla sistemimize eklenmesinde kaçınılmaz bir zaruret bulunmadığı değerlendirmesi yapılabilir. Ancak aşağıda bu konuda getirilmesi faydalı olabilecek bir kısım ek/değişikliklere dair görüşler de paylaşılmaktadır.

 

2) Değişiklik ve Çözüm Önerileri

a) TCK’daki bir kısım suç tiplerine konu edilebilecek ve içeriğin kaldırılması/engellenmesine yönelik 5651 s. Kanun md. 8/A’nın tatbik edilebileceği içerikler yönünden, bu suç tipleri doğrudan md. 8’deki katalog suçlar içerisinde düzenlenerek daha öngörülebilir bir sistematik yaratılması mümkündür. Örneğin TCK md. 323(savaşta yalan haber yayma), md. 237(fiyatları etkileme), md. 288(adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs) ve TCK’nın kamu barışına karşı suçlar bölümündeki suç tipleri katalog içerisine eklenebilir. Böylece gerek doğrudan gerekse dezenformasyon/manipülasyona yönelik yanlış bilgiler ile işlenen tipik fiillere konu içerikler ile mücadele daha somutlaşabilir.

b) İkinci olarak, TCK’ya yönelik deepfake-bot veya etkileşimli gerçek hesaplar-manipülatif içerikler-kasıtlı dezenformasyon ve sair konularda; suç tiplerine bazı ek düzenlemeler(ağırlaştırıcı sebep) getirilmesi düşünülebilir. Ancak burada suç ve ceza politikası açısından kanun koyucunun nasıl bir yol izlemesi gerektiği ciddi biçimde tartışılmalıdır. Zira örneğin ‘’hiçbir yanıltma yapmadan doğrudan halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek mi daha ağır bir haksızlık yaratacaktır yoksa bot hesaplar üzerinden yanlış bilgiler yayarak belirli bir kesime karşı toplumu manipüle etmek mi ?‘’ sorusuna cevap verebilmek kolay değildir. Ancak yirminci yüzyılın ikinci yarısında ülkemizde toplumun belirli kesimlerine yönelik manipülasyon içeren bilgilere de dayalı olarak, kışkırtmalar sonucu çok ciddi şiddet eylemleri gerçekleştirilmiştir. Öyleyse bizce bu tür fiillerin internet ortamında bu yönde bir saik ile ve bot/etkileşimli hesaplar üzerinden ya da deep-fake/photoshop vb. şeklinde paylaşılması ağırlaştırıcı sebep olarak düzenlenebilir. Örgütlü suçlara yönelik de bu yönde düzenlemelere gidilmesi mümkündür. Yine kişisel verilere dair suç normlarında da deepfake içerikler, orijinali değiştirilmiş resim/videolar/veriler veya sahte hesaplar yönünden ağırlaştırıcı sebep düzenlemelerine gidilebilir.

c) Yukarıda zikredilen ABD ceza hukukundaki düzenlemeler gibi kamu düzenini bozabilecek ya da toplumda derin üzüntü, telaş ve sair hissiyata sebep olabilecek bir kısım neticelerin gerçekleştiğine/gerçekleşeceğine dair dezenformasyon/manipülasyon içeren bilgilerin internet ortamında (bilginin yanlışlığı bilinerek/haksızlık bilinci) paylaşımı, ayrıca suç olarak düzenlenebilir.

d) Yukarıdaki öneriler dışında, belirli suç tipleri içerisine girmeyen faaliyetlere yönelik doğrudan yanlış veya yanıltıcı bilgi paylaşımına dair spesifik düzenlemelere gidilmesi ise bizce son derece yanlış olacaktır. İnsanlık tarihinde dünyanın ekserisinin doğru bildikleri pek çok kere yıllar sonra yanlışlanmıştır. Var olan pek çok bilgi konusunda da akademik olarak dahi pek çok farklı görüş ileri sürülebilmektedir. Öyleyse bizce neyin doğru neyin yanlış olacağını yüzde yüz ortaya koymak çoğu zaman mümkün olamayabileceğinden, bu tür normların son derece tehlikeli sonuçlar doğurması mümkündür. İnternette dünyanın düz olduğu iddiası gibi aksi basit gözlemler ile dahi ortaya konabilecek misenformasyon içeren sayfalar dolusu makalelere dahi ulaşmak mümkün olsa da bizce insanlara bu tür yanlışlara inanma hakkı da tanınmalıdır. Ancak bu tür içerikler yönünden faillerini suçlamak ya da bunları erişime engellemek yerine, içeriklere dair aynı sayfalarda zorunlu bilgi notları paylaşılarak, bu bilgilerin yanlışlığını ortaya koyan bilimsel veriler paylaşılmalıdır. Böylece insanlara istediğine inanma özgürlüğü ile beraber aklını kullanarak doğru bilgiye ulaşma şansı da verilmiş olacaktır.

Bu yönde okullarda ilköğretimden itibaren internet medya okur-yazarlığı dersi zorunlu olarak okutulmalıdır. Ayrıca kararları bağlayıcı olmayan, teyit platformlarına benzer, üniversiteler arası bir kurul oluşturularak, akademisyenlerin bilgilerin doğruluğuna dair araştırmalar yapması ve bir kısım sosyal medya içeriklerine dair gerek mevcut görüşü gerekse zıt yöndeki sair görüşleri içeren objektif bilgi notları paylaşmaları doğru bir yöntem olabilir.

 

 



[1] Alp Öztekin, Teori ve Uygulamada Türk İnternet Hukuku, Seçkin, 2021, s. 696

[2]https://teyit.org/turkiye-sahte-habere-en-cok-maruz-kalan-ulke

[3]Nurhan Kavaklı, Yalan Haberle Mücadele ve İnternet Teyit/Doğrulama Platformları, Erciyes İletişim Dergisi, C. 6, S. 1, ss. 663-682. s. 665

[4]     Bu konuda benzer ülke örnekleri için ayrıca bkz. Daniel Funke&Daniela Flamini, Poynter, A Guide to Anti-Misinformation Actions Around The World, https://www.poynter.org/ifcn/anti-misinformation-actions/ / The Law Library of Congress, Global Legal Research Directorate, Initiatives to Counter Fake News in Selected Countries, 2019

[5] https://www.legifrance.gouv.fr/jorf/id/JORFTEXT000037847559/

[6] AB Konseyi Yapay Zekaya İlişkin Uyumlaştırılmış (teklif)Kurallar Tüzüğü, İstanbul Barosu Çevirisi, 2021, s. 18 vd. https://www.istanbulbarosu.org.tr/files/docs/AvrupaBirligiYapayZekaya%C4%B0liskinTuzukTeklifiTurkceTercumesi.pdf

[7] Yapay Zekaya İlişkin Uyumlaştırılmış (teklif)Kurallar Tüzüğü, s. 31

[8] Bangladeş ve Singapur’daki düzenlemelere dair ayrıca şu kaynağa bakılmalıdır: Ahmet Taha Gedikli, Karşılaştırmalı Hukukta İnternet Ortamındaki Asılsız Bilgi Paylaşımlarının Önlenmesi, Bilişim Hukuku Dergisi, 2020/2

 

[9] cirt.gov.bd/wp-content/uploads/2020/02/Digital-Security-Act-2020.pdf

[10] Kanun’un tanımlar başlıklı bölümünde zikredildiği üzere"eşgüdümlü asılsız davranış", Singapur'daki son kullanıcıları herhangi bir konuda herhangi bir internet aracı hizmeti konusunda yanıltmak için 2 veya daha fazla çevrimiçi hesap kullanılarak gerçekleştirilen herhangi bir koordineli faaliyet anlamına gelir, (aynı kişiye ait gerçek/bot olmayan hesaplar hariç tutulmuştur)

 

[11] https://sso.agc.gov.sg/Act/IMDAA2016

[12] https://casetext.com/statute/california-codes/california-education-code/title-2-elementary-and-secondary-education/division-4-instruction-and-services/part-28-general-instructional-programs/chapter-2-required-courses-of-study/article-1-general-provisions/section-512064-materials-on-media-literacy

[13] https://leginfo.legislature.ca.gov/faces/billTextClient.xhtml?bill_id=201720180SB830

[14]https://leginfo.legislature.ca.gov/faces/codesTOCSelected.xhtml?tocCode=BPC&tocTitle=+Business+and+Professions+Code+-+BPC

[15] Bu konuda bkz. ICNL, Legal Responses to Disinformation, s. 7-8, https://www.icnl.org/wp-content/uploads/2021.03-Disinformation-Policy-Prospectus-final.pdf

[16] https://www.justice.gov/usao-wdtx/pr/jury-convicts-san-antonio-man-covid-19-related-hoax

[17] Uygulamanın kullanıcı arayüzünde yanlış bilgilerin ihbarına dair özel bir seçenek mevcuttur.

[18] https://help.instagram.com/477434105621119/?helpref=hc_fnav&bc[0]=Instagram%20Yard%C4%B1m&bc[1]=%C4%B0lkeler%20ve%20%C5%9Eikayetler

 

[21] Bunlar herkese açık hesap paylaşımlarını gözlemektedir, https://www.facebook.com/business/help/341102040382165

[25]’Toplumsal süreç nedir?  Twitter, toplumsal süreçleri halkın katılımıyla ortak bir endişe meselesini ele almak amacıyla bir ülkenin, eyaletin, bölgenin, ilin veya belediyenin yönetim ve/veya seçim kurulu tarafından yetki verilen, düzenlenen ve yürütülen etkinlikler veya prosedürler olarak kabul eder. Toplumsal süreçlere örnek olarak aşağıdakiler verilebilir: Siyasi seçimler-Nüfus sayımları-Büyük referandum ve halk oylamaları 

 Neler bu politikayı ihlal eder? … Katılıma ilişkin yanıltıcı bilgiler-Bastırma ve korkutma-Sonuçlar hakkında yanıltıcı bilgiler -Yanlış veya yanıltıcı ilişkiler / Neler bu politikayı ihlal etmez? Siyaset veya toplumsal süreçler hakkındaki tüm yanlış veya yanıltıcı bilgiler, bir seçimde tahrifat veya müdahale teşkil etmez. Başka politika ihlallerinin olmadığı durumlarda aşağıdakiler, genellikle bu politikayı ihlal etmez: seçilen veya atanan kişi, aday veya siyasi parti hakkında doğru olmayan ifadeler-kutuplaştırıcı, yanlı, aşırı partizan ya da seçimler veya siyaset hakkında ifade edilen tartışmalı görüşleri içeren organik içerikler-kamuya açık seçim bilgilerinin tartışılması-müsabakalar, yarışma programı veya diğer eğlence amaçlı etkinliklere seyirci katılımı ve oy kullanma ve seçimleri ya da siyaset tartışmak üzere Twitter'ı takma adla veya parodi, yorum ya da hayran hesabı olarak kullanmak.‘’ https://help.twitter.com/tr/rules-and-policies/election-integrity-policy

[27] https://help.twitter.com/tr/rules-and-policies/platform-manipulation

 

[30]             Mustafa İnce, Haber Edinme Aracı Olarak İnternet ve İnternet Haberciliği, Eğitim Kitabevi, 2018, s. 35